Türkçe

Uluslararası Feminist Mücadele Günü

8 Mart 2025
Saat 15:00 Marktplatz

Faşizme karşı hep birlikte!
Feminizm direniş demektir!

Yıllardır Almanya’da ve dünya genelinde, parlamentoların içinde ve dışında sağcı eğilimlerinve hareketlerin güçlendiğini gözlemliyoruz. Sağcı söylemlerin ve siyasi pratiklerin güçlenmesinin elbette sonuçları olacaktır; çünkü sağ ideolojilere yönelim, faşizm, militarizm ve kapitalizm; feminizm karşıtlığı, kadın düşmanlığı, trans ve queer karşıtlığı, antisemitizm, ırkçılık ve ableizm ile iç içe geçmiştir. Bu nedenle şimdi, birbirimizi güçlendirmemiz, dayanışma içinde olmamız ve birlikte mücadele etmemiz çok daha önemli! Gelin 8 Mart 2025’te hep birlikte sokağa çıkalım: Faşizme karşı; kadın cinayetlerinin, queer düşmanlığının, devlet ve sömürge şiddetinin ve ırkçılığın olmadığı bir dünya için mücadele edelim!

Önümüzdeki yıllarda Almanya’daki kadınların, queer ve trans bireylerin, göçmenleştirilmiş ve ırksallaştırılmış kişilerin yaşamlarının daha da kötüleşeceğinden endişe duyuyoruz. Koruma talep eden insanlara oturum izni verilmeyecek ve bu insanlar yasa dışı duruma düşmeye zorlanacaktır. Aynı zamanda, ırkçı söylemler ve devletin baskıcı önlemleritoplumsal bölünmeyi ve hak mahrumiyetini daha da derinleştirmektedir.Hepimizin burada güven içinde, onurlu ve eşit haklara sahip olarak yaşayabilmesi için herkesin ikamet ve yurt edinme hakkı için mücadele ediyoruz!

Sağ popülist ve otoriter hareketlerin küresel yükselişi, ataerkil toplumsal cinsiyet kalıplarını pekiştiriyor, FLINTA*’lara yönelik şiddeti daha da arttırıyor. Kadın cinayetleri ve queerkarşıtı saldırılar her geçen gün artıyor. Türkiye gibi ülkeler İstanbul Sözleşmesi’nden çekilirken, Avrupa’da sağ partiler sözleşmenin koruyucu önlemlerini sorguluyor. Geleneksel toplumsal cinsiyet kalıpları, bizi çeşitliliğimizden, kendi kaderimizi tayin etme hakkımızdan ve gücümüzden mahrum bırakıyor. Almanya’da, kürtajı belirli koşullar dışında yasaklayan ve suç sayan, Ceza Kanunu’nun 218’inci maddesinin kaldırılması neredeyse mümkün görünürken, şimdi kürtajın tamamen yasallaşması yeniden uzak bir ihtimal haline geliyor.

Bu feminizm karşıtı politikalar, kapitalist sömürü ile el ele ilerliyor: FLINTA*’lar bakım mesleklerinin yanı sıra ev içindeki ücretsiz bakım ve toplumsal yeniden üretim/üreme emeğinin büyük bir kısmını bizzat üstlenmektedir. Bu görünmez emek, toplumları ayakta tutarken, neoliberal kemer sıkma politikaları sosyal yardımları azaltıyor ve özellikle göçmenleştirilmiş FLINTA*’ları giderek daha güvencesiz yaşam koşullarına zorluyor.

FLINTA*’lar, diktatörlük rejimlerinin, İslamcı terörün, savaşların ve sömürgeciliğin devam eden yapılarının etkilerinden en fazla zarar görenlerdir. Kapitalizm, ataerki ve sömürgecilik birbirinden ayrılmaz bir şekilde bağlantılıdır. Bu iç içe geçmiş yapı, FLINTA*’ları hem işgücü olarak hem de ‘son koloni’ olarak değersizleştirirken, onları siyasi olarak haklarından mahrum bırakır ve yine aynı zamanda şiddet ve yoksulluğa karşı özellikle savunmasız hale getirir. İşte bu nedenle, İran, Afganistan ve Kürdistan’dan Küresel Güney’deki sömürge karşıtı ve feminist kurtuluş hareketlerine kadar tüm özgürlükçü mücadelelerin yanında omuz omuza duruyoruz.

Birlikte, dayanışma içinde, sömürgecilik karşıtı ve enternasyonalist bir anlayışla bu gelişmelere karşı mücadele ediyoruz! Yalnız değiliz, kalabalığız ve sağcı politikalara geçit vermiyoruz! Adalet, özgürlük ve kendi kaderini tayin hakkı için mücadele etmeye devam ediyoruz! Ataerki̇lli̇k, kapi̇tali̇zm ve faşi̇zme karşı feminist direnişte birleşiyoruz!

Hep birlikte sokaklara çıkalım!
Herkes için iyi bir yaşam için!
8 Mart’ta buluşalım!

Yürüyüş, şu oluşumlar tarafından ortaklaşa organize edilmiştir: Frauenrat Sêvê e.V., Frauen Organisation 8. März (Iran- Afghanistan), Frau – Leben – Freiheit Bremen, Gemeinsam Kämpfen – Feministische Organisierung für Selbstbestimmung und Demokratische Autonomie, Junge Frauen Kommune, Stoppt Femi(ni)zide Bremen und dem Feministischen Streik Bremen.

FLINTA*: Almanya’da toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinde, çeşitliliği görünür kılmak ve güvenli, kapsayıcı alanlar yaratmak amacıyla kullanılan bir terimdir. FLINTA* kısaltması; kadınlar (Frauen), lezbiyenler (Lesben), interseks bireyler (Inter*Personen), non-binary bireyler (Non-Binary*Personen), trans bireyler (Trans*Personen) ve cinsiyetsiz bireyleri (Agender*Personen) kapsar. Sonundaki yıldız işareti (*), kısaltmada yer almayan diğer (toplumsal) cinsiyet çeşitliliği biçimlerini de kapsamak amacıyla eklenmiştir. Bu kısaltma hetero, gay ve biseksüel cis erkekleri kapsamamaktadır.